Güneş Demirel sen yokken

Selamlar Yolculuğumun başında başladığım tatilim boyunca fırsat buldukça ama sabırsızlıkla okuduğum kitabı tanıtıcam sizlere,umarım keyif alırsınız.





Çiçek ve İpek çoçukluklarından beri birbirinden ayrılamayan gerçek bir can bağıyla birlikte büyürler.
Çiçek'in anne babası boşanmasının ardından babaannesinin çiftliğinde yaşamak zorunda kalan Çiçek kendini terk edilmiş hissederken İpek'in çocuk samimiyeti ile uzatılan eliyle buluşur.Ondan sonra da ayrılmazlar.Üniversitede bile ayrılmamaları için Çiçek'in babaannesi onları Londra'ya birlikte gönderir.
Londra 'da yaşamaya ve çalışmaya başladıklarında Çiçek'in kanser olduğunu ve çok az bir ömrü olduğunu öğrenirler.Çiçek son günlerinde anne babasını görmek,İpek'in ailesiyle vedalaşmak için Türkiye'ye gider.Aileleri gördükten sonra İzmir'de ki yazlığa geçer.Burda Cemal'le tanışır yakınlaşırlar.Londra'ya geri döner.
Çiçek gözlerini hayata yumduğunda arkasında travmaya uğrayan gözleri yaşlı İpek'i ,İpek'e emanet ettiği Duygu'yu , Çiçek'ten gelen mektuplarla şok yaşayan Cemal'i bırakmıştır.
Ayrıca İpek'e emanet ettiği iki defter biri İpek'e digeri Duygu'ya...
Gerçekten çok etkilendiğim bir hikaye oldu.Gerçek can bağıyla bağlı olanlar birbirleri için her türlü fedakarlığı yapabilirler.Söz konusu kendi hayatları olsa bile.Güneş Demirel her zaman ki gibi konuşturmuş kalemini.



Tanıtım bülteninden;

En kıymetlinizi tereddüt etmeden bırakabileceğiniz kim var diye hiç düşündünüz mü?
Peki o kişi sizin için tüm varlığıyla, aşkı karşısına alıp savaşabilir mi?
İpek, birlikte büyüdüğü çiçek için bunu yapabilecek kalbe sahipti.
Lakin kendisine bırakılan emanet öyle kıymetli ve büyüktü kiBunun için cemal’le savaşması gerekiyordu.Savaştıkça dengeler değişecek,Aşk büyüyüp hem cemal’i hem ipek’i tüm gücüyle örseleyecekti.



Yorumum;