Nazmiye Sümer cazî ifrite karşı kuşluk vakti

  

Merhabalar;



        Sevgili yazarım Nazmiye Sümer'i büyük
 bir keyifle okudum ve çok beğendim kurgusu çok farklı fakat tatmin edici bir kitap,umarım sizlerde beğenirsiniz.Okuru bol kalemi daim olsun.


        Karadenizli olarak "cazi" tabirini bilirim kullanıldığı zamanları hatırladığımda elimde olmadan gülüyorum çünkü;gözümde yaramazlık yapan bir ben canlanıyor,arkamdan beni kovalayan bir anneanne yada amcamın eşi😂
Sevgili yazarımız Nazmiye Sümer "cazi" yi öyle güzel kaleme almış ki hayran olmamak mümkün degil...
      Gerilim gibi başlıyor ürktüm başta okurken,ne oluyoruz bu gece bana uyku yok bu köy rüyalarıma girecek dedim.Ama sonrası o kadar güzel aktı ki,büyüsüne kapılıp gittim.
      Kardelen lise son sınıfa giden çok başarılı bir öğrenci,ona burs veren,özel kurslara gönderen adını bile bilmediği bir hamisi var.Anlamlandıramadığı karabasanlar görüyor.Kardelen'in 16.doğum gününde anne,babası ölüyor sonra cenaze işleri için babasının köyüne gidiyorlar...Korktuğu rüyalar burda da devam ediyor...
        Rüyalarında gördüğü birlikte uçtuğu atmaca dost muydu bilmiyordu.
Rize' deki yaşantıdan ufak geçişler okuyoruz çay toplamakla ,yöre insanın gündelik  yaşayışıyla ilgili.
       Kardelen'in amcası,halası ve kuzeninde bir iticilik var,Kardelen bunun rahatsızlığını yaşıyor.Ama arkadaşlarının ve öğretmenlerinin köyden ayrılmasıyla bir müddet en azından üniversite sınav sonuçları açıklana kadar onlarla yaşamaya mecbur kalıyor.Çevresinde ve kendisinde tuaflıklar olmaya devam ediyor.
       Üniversite sınavı sonucunu telefonla haber aldığında sevinçle halası ve amcasına söylüyor bunu ve ondan sonra hayatlarındaki gizemi öğreniyor.Kardelen korkuyor ve kaçıyor.Köyde tanıştığı ve babasının ailesinin düşmanı olarak gösterilen Dr.Gökhan ve ailesinin yanına sığınıyor.Siftesi Ailesi Kardelen'e sığınak oluyor,Dr.Gökhan ise liman.Kardelen hayatındaki gizemi burda daha iyi anlıyor.
        Kitabımızın en heyecan verici kısmı bundan sonra başlıyor.Bende çok fazla spoi vermemek adına yorumuma son veriyorum.
        Kardelen içinde olduğu karabasandan kurtulacakmı yoksa Kırım padişahina eşmi olacak?


TANITIM BÜLTENİNDEN;

Cazî ya da Cadı…

Siz hangisine inanırsınız? Masal olduğunu sandığınız şeylerin gerçek olduğunu, bu masaldaki kötü karakterin siz olduğunu bilseydiniz ne yapardınız? Ya size; "Sen cazîsin" deselerdi ne yapardınız? Kardelen genç kızlığına adım atarken başka bir şeye daha adım attığını bilmiyordu. Özüne, olduğu şeyin başlangıcı olan topraklara geldiğinde rüyaları hayat bulmaya başlamıştı. Aslında bunlar rüya değil, kâbustular. Ve bu kâbuslar gerçekleştikçe kendini suçlu hissetmeye, olayların arkasında kendisiymiş gibi tedirgin olmaya başlamıştı. Yoksa kendisi miydi? Hayat ona bir oyun mu oynuyordu, yoksa bütün bu yaşadıkları kâbustan ibaret miydi? Bir bebek katili miydi? Sorularına cevap ararken kendini bir anda imkânsız aşkın içinde buldu. İmkânsız ama gerçek bir aşk… Şimdi bir yanında gerçek aşkı, diğer yanında olduğu şeyin ayrılmaz parçası vardı. İkisi arasında bir seçim yapması gerekiyordu. Doğruyu mu seçecekti yanlışı mı? Gerçek aşkını mı tercih edecekti, varoluşunun devamını getirmek için diğerini mi? On sekiz yaşında olsaydınız ve sizden bir karar vermenizi isteselerdi siz ne yapardınız? Kardelen çaresizdi.




Sayfa Sayısı: 560

Baskı Yılı: 2016


Dili: Türkçe
Yayınevi: Parola Yayınları



Editör : Ayşenil Urhan Haşimoğlu
Genel Yayın Yönetmeni : Celal Coşkun
Yayın Koordinatörü : Ahmet Üzümcüoğlu

İlk Baskı Yılı : 2016

Sayfa Sayısı : 560

Dil : Türkçe